8 Mart Dünya Kadınlar Günü; 8 Mart 1857 yılında tekstil fabrikasında çalışan, eşit haklar elde etmek için mücadele verirken hayatını kaybeden kadın işçileri anma günüdür. Yeryüzündeki yaşayan kadınların aynı hüzünde birleştiği bir kutlama günü değil, emekçi kadını anma günüdür.
Kadın hayatının her dönemini emek vererek geçirmekte, yaşam mücadelesi vermektedir.Zordur kadın olmak...Bu ülkede çok daha zor kadın olmak...Ne yazık ki; kadın cinayetleri ve kadına şiddet korkunç bir şekilde artmaktadır. Ülkemizi yasa boğan Özgecan Aslan bir kadının başına gelebilecek en büyük vahşeti yaşamıştır. Yirmi yaşında bir can avuçlarımızın içinden kayıp gitmiştir. Yine hazin bir son, yine acı, yine feryat.
Dinimiz kadına bu kadar değer vermiş iken, peygamber efendimiz veda hutbesinde " Ey insanlar kadının haklarını gözetmenizi bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim " diyerek kadına verilmesi gereken değeri insanlığa vasiyet etmiş iken, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kadına verdiği değer ve sözleri bir çok üniversitede tez konusu yapılırken, kadına yaşatılanlar dehşet vericidir. Zihniyet aynı kaldıkça, kadına bakış açısı değişmedikçe; Özgecan bu ülkedeki ne ilk ne de son kadın vahşetidir.
Mutlu kadın, mutlu toplumdur.Bu yüzden bütün kadınların mutlu olmasını ve mutlu toplumların sebebi olmasını diliyorum. 8 Mart 1857 yılında hak ararken hayatını kaybeden emekçi kadınları ve bu ülkede şiddete maruz kalarak hayatını kaybeden bütün kadınları rahmetle anıyorum...